Gelir
İdaresi Başkanlığı’nın Sosyal Güvenlik Kurumu verilerini kullanarak yapmış
olduğu incelemeler sonucunda geçtiğimiz 5 yıl içerisinde herhangi bir takvim
yılında iş değiştiren, birden fazla işvereni olan kişilerin mercek altına
alındığını görüyoruz. Çok sayıda tebligatın kişilerin ikametgahlarının
bulunduğu yer vergi dairesi tarafından gönderildiği, ilgili yazıların bir
kısmında kişilerin izaha davet edildiği, diğer kısmında ise doğrudan inceleme
başlatıldığı gözlemlenmektedir.
Kanun ne diyor?
Gelir Vergisi Kanunu'na göre
her işveren yapmış olduğu ücret ödemeleri üzerinden yine Kanunda yer alan
tarifeye göre gelir vergisini hesaplayarak personelin ücretinden kesmesi ve
muhtasar beyanname ile beyan ederek ödemesi gerekiyor. Tek işverenden alınan ücretlerde
stopaj nihai vergileme ve kişinin ayrıca bir beyanname vermesi, başka bir gelir
için beyanname veriyorsa bu geliri beyannameye dahil etmesi gerekmiyor.
Aynı yıl içinde birden fazla
işverenden alınan ücret varsa beyanname verilip verilmeyeceği diğer
işverenlerden alınan ücretin miktarına göre belirleniyor. Beyanname vermede
temel sınır gelir vergisi tarifesinin ikinci dilimi. Bu tutar 2018 yılı için
34.000 olmakla birlikte her yıl için farklı bir tutar söz konusu.
2018 yılı gelir vergisi tarifesine
göre beyanname verilip verilmeyeceği aşağıdaki gibi tespit edilebilir.
Tek işverenden alınan ve
stopaj yoluyla vergilendirilen ücret için beyanname vermeye gerek yok.
İki işverenden alınması
durumunda ikinci işverenden alınan ücret 34.000 TL'yi aşmıyorsa ve 34.000 TL
stopaj yoluyla vergilenmişse yine beyanname vermeye gerek yok.
İkinci işverenden alınan ücret
34.000 TL'yi aşıyorsa çalışanın gelir vergisi beyannamesi vermesi gerekiyor.
Hangi işverenin birinci
hangisinin ikinci işveren olduğu ise seçimlik. Yani ilk işyerinde 30.000 TL,
ikinci işyerinde 70.000 TL ücret alınmışsa, 30.000 TL ikinci işverenden alınan
ücret sayılabilir ve gelir vergisi beyannamesi verilmesine gerek olmaz. Özetle
iki işverende alınan ücret varsa ve her ikisi de 34.000 TL'yi geçiyorsa çalışan
gelir vergisi beyannamesi vermeli. İş değiştiren çalışan bu değerlendirmeyi
yaparken iş değiştirdiği yıldaki gelir vergisi tarifesinin ikinci dilimini
dikkate almalı.
Bir takvim yılında en az bir kez iş değiştiren veya aynı
anda birden fazla işverenden ücret geliri elde eden ve birden sonraki
işverenlerinden elde ettiği brüt ücretler toplamının söz konusu takvim yılında
geçerli olan gelir vergisi tarifesinin ikinci diliminde yer alan tutarı
aşanların bu gelirlerini yıllık beyanname ile beyan etmeleri gerekeceği
anlaşılmaktadır.
Söz konusu tutarlar takvim yılı bazında şöyledir:
Yıl
|
Tutar
|
2014
|
27.000 TL
|
2015
|
29.000 TL
|
2016
|
30.000 TL
|
2017
|
30.000 TL
|
2018
|
34.000 TL
|
İşverenin
sorumluluğu var mı?
İş değişikliğinde en çok
sorulan sorulardan biri çalışanın eski işyerindeki kümülatif vergi matrahının
dikkate alınıp alınmayacağı. Konuya ilişkin birçok özelge var ve bu özelgelerde
yeni işverenin kümülatif vergi matrahını dikkate almasına gerek olmadığına,
personel o yıl içinde ilk defa çalışıyor gibi tarifenin sıfırdan uygulanacağı
ifade ediliyor. Açıkçası personel de bir önceki işvereninden aldığı ücreti yeni
işverene söylemek istemiyor.
Özelgelerde yer alan görüş
herhangi bir işverenden 34.000 TL altında ücret alan için açık bir vergi
avantajı sağlıyor. Nitekim gelirinin bir kısmı daha düşük orandan vergileniyor.
Aslında beyanname vermesi
gereken kişiler için de sınırlı da olsa bir avantaj söz konusu. Bu kişilere
sağlanan avantaj ise zamanlama ile sınırlı. Bir örnek üzerinden açıklamak
gerekirse maaşı 10.000 TL ve eski işyerinde kümülatif gelir vergisi matrahına
göre gelir vergisi oranı %35 olan kişinin eski kümülatif vergi matrahı dikkate
alındığında ödenmesi gereken vergi 3.500 TL ve eline geçecek tutar 6.500 TL
(Diğer kesintiler ihmal edilmiştir.) olarak hesaplanabilir. Tarife sıfırdan
başlatıldığında ise gelir vergi oranı %15 olacağından kesilecek gelir vergisi
1.500 TL ve personelin eline geçecek tutar 8.500 TL olacak. Gelir İdaresinin istediği
tutar tam olarak personelin cebine vergi nedeniyle fazladan giren 2.000 TL.
Personelin bu tutarı takip eden yılın Mart ayında verdiği beyannamede beyan
etmesi ve vergiyi ödemesi gerekiyor. Buradaki avantaj da verginin geç ödenmesi
suretiyle yaratılan alternatif faiz gelirinden başka bir şey değil.
Kümülatif vergi matrahı dikkate alınsaydı bu tutar ilk günden ödenmiş olacaktı.
Burada işveren bir sorumluluğu
bulunmadığı söylenebilir. Ama ülkemizde her personelin vergi danışmanı olmadığı
düşünülürse personele konu hakkında bilgi vermenin faydalı olacağını
düşünüyoruz. Ayrıca ücretin net olarak belirlendiği durumlarda kümülatif vergi
dikkate alındığında işveren maliyeti ile personelin ücret arasındaki ilişkinin
dikkate alınması ve bu durumun önceden taraflar arasında konuşulması faydalı
olur.
Son bir hatırlatma, kümülatif
matrah taşınsa bile beyanname verme zorunluluğu ortadan kalkmıyor. Ama vergi
kaybı olmadığı için idarenin bu durumu eleştiri konusu yapılmayacağı ümit
edilebilir.
Ne Yapılmalı?
Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde operasyonel nedenlerle grup
şirketleri arasında personellerin diğer kurumlara transfer edildiği durumların
mevcut olup olmadığı incelenmeli, geçmiş dönemde farklı kurumlardan ayrılarak
şirketinizde işe başlayan çalışanların durumları ise bireysel olarak ele
alınmalıdır.
Uygulamada birçok problem
çıkabilir
Öncelikle çalışanlara gelen
yazılarda pişmanlık hükümlerinden faydalanılabileceği ifade ediliyor.
Personelin hayatına ilk defa girdiği söylenebilecek bir durum için idarenin bu
değerlendirmesi son derece olumlu bir yaklaşım olarak görüyoruz. Ancak
beyanname vermek isteyen kişileri birçok problem bekliyor. İlk akla gelenlerden
bazıları şunlar;
Gelirlerin bir kısmı
veya tamamı gelir vergisinden istisna olan çalışanlar ne yapacak. Kanaatimizce
beyanname verilse bile bu gelirlerin beyana tabi edilmemesini sağlayacak bir
anlayış kabul edilmeli. Nitekim beyanname sistemi geliri toplayıp vergi
hesapladıktan sonra ödenen vergileri mahsup ediyor. Mevcut beyanname programı
istisna kazancın vergilemesine yol açabilir.
Asgari geçim indirimi
tutarlarına dikkate edilmesi önemli. Bordroda vergi olarak asgari geçim
indirimi sonrası tutarlar varsa beyanname formatı nedeniyle asgari geçim
indirimi kadar fazla vergi beyan edilebilir.
Beyanname formatının oldukça
zor olduğu söylenebilir. Beyanname verirken ödemelerin gayrisafi yani brüt
tutarından indirimlerin düşülmesi bekleniyor. Vergi ile ilgili kişiler için
bile oldukça karmaşık olan bu konuda farklı mesleklerle uğraşan kişilerin
zorlanacağı beklenir.
Gelir vergisi sisteminin
yapısı, istisnalar, indirimler, tazminatlar vb ödemeler dikkate alındığında her
kişi özelinde değerlendirme yapılması ve beyannamenin titizlikle doldurulması
gerektiği şüphesiz.
Sorumlu vergicilik bakışıyla…
Muhtasar ve SGK birleşmesinden
sonra bu konunun sıklıkla karşımıza çıkacağı şüphesiz. Vergi ödemek dışında
vergi ile ilgili olmayan kişilerin bu tür konuları takip etmeleri oldukça güç.
Bu durumda ilk akla gelen yöntem kira gelirlerinde olduğu gibi bir hazır beyan
sistemi oluşturulması ve bu kişilerin beyanname verme süresi geçmeden beyana
davet edilmesi. İkinci bir alternatif olarak kümülatif vergi matrahının
taşınması gibi bir yöntem olabilir. Nitekim SGK bildirgesi ile muhtasar
beyannamenin birleştirilmesi sonrası bu bilgi güvenilir bir şekilde Gelir
İdaresinde olacak.
Hazır beyan şeklinde bir
yöntem tercih edildiğinde ise kişilere fazla vergi ödetmemek adına toplam
matrah üzerinden gelir vergisi hesaplanması ve her bir matrah üzerinden
herhangi bir istisna olmasaydı ödenecek vergiyi bulup bu tutarı mahsup
ettirecek bir sistem kurulması olabilir. Böylelikle istisna kazançların tespiti
gibi problemler ortadan kalkacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder