Günümüzde istenilen her bir bilgi, ürün veya hizmet
internette, Google’ın başını çektiği arama motorları üzerinden araştırılarak
temin edilebilmektedir. Bu arama motorlarının herhangi bir mağazası
bulunmamakla birlikte web siteleri dünya üzerinde her ülkede kullanılabilir
durumdadır. Herhangi bir ürün satmadığı halde Google ve diğer arama motorları
ve hatta Youtube, Twitter, Instagram gibi internet sitelerini de kapsayan çok
geniş bir yelpazede kazançlar, reklam gelirleri üzerinden elde edilmektedir.
Özellikle internet üzerinden verilen reklamlar arttıkça,
söz konusu reklam gelirinin nerede elde edilmiş sayılacağına ilişkin sorunlar
da tartışılır hale gelmiştir. Temel vergi mantığı ile düşünüldüğünde reklam
verenin bulunduğu ülkenin vergilendirme konusunda yetkili olduğu
değerlendirilebilir. Sorun reklamı veren, reklamı yayınlayan ve reklamın
yayınlandığı ülkelerin birbirinden farklı olduğu zaman ortaya çıkmaktadır. Örneğin;
İngiltere’deki bir reklam verenin Google’a reklam hizmeti için ödediği ücret
İngiltere’de mi yoksa Google’ın merkezinin bulunduğu ABD’de mi
vergilendirilecektir?
Google, çevrimiçi arama hizmetinden elde edilen gelirin,
hizmetin sunulduğu yerden değil, arama motoru teknolojisinin bulunduğu yerden
elde edildiğini savunarak kendilerince sunulan çevirimiçi arama teknolojisinin
yalnızca ABD’de geliştirildiğini ve bu nedenle bu hizmet nedeniyle elde edilen
gelirin ABD kaynaklı olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve vergilendirme
yetkisinin yalnızca ABD hükümetine ait olduğunu iddia etmekteydi. Bu tez
Apple’ın Iphone satışından elde edilen kazanç için satışın yapıldığı yerden
ziyade teknolojinin üretildiği yer olan ABD’de vergilendirilmesi gerektiği
savunması ile birbirine benzemektedir.
Avrupa Komisyonu Google’ın bu iddiasını reddederek
2005’ten beri Birleşik Krallık’taki reklam verenlerden elde ettiği reklam
gelirlerine ilişkin olarak Birleşik Krallık hükümetine hiçbir vergi ödemesinde
bulunmaması nedeniyle 130 milyon €’luk bir vergi cezası uygulamıştır.
Öte yandan bugünlerde Google, 2015 yılında Japonya’daki
reklam faaliyeti kapsamında elde ettiği 32 milyon $’lık reklam gelirini, söz
konusu faaliyet Singapur için destek operasyonuymuş gibi gösterilerek vergi
oranlarının daha düşük olduğu Singapur’da elde edilmiş gibi değerlendirilmesine
yol açtığı gerekçesi ile Japon mali idaresi tarafından 9.2 milyon $’lık bir
vergi cezasına çarptırıldı.
Google özelinde ülkemizde de 2009 yılında ilk kez mali
idare tarafından Türkiye’deki reklam gelirleri açısından inceleme başlatılmış
ve Google’ın Türkiye’de bulunan iştiraki, Türkiye’deki reklam hizmetleri
açısından daimi temsilcisi olarak değerlendirilerek kazancın Türkiye’de elde
edildiği ve vergileme yetkisinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ait olduğu
yorumuyla beraber beyan dışı bırakılmış kazançlara isabet eden vergilerin tarhı
vergi inceleme elemanları tarafından önerilmiştir.
Özellikle elektronik ticaret ve elektronik hizmetlerde
vergilendirme yetkisinin hangi ülkeye ait olduğuna ve kazancın nerede elde
edildiğine dair ülkeler arası çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları ile
geçici çözümler aransa da uluslararası vergi hukukunda konu ile ilgili temel
prensipler oluşturulamadığından bu ve benzeri konular ilerleyen yıllarda
ihtilaf konusu olmaya devam edecektir.
Yukarıdaki içerik Vergi Dünyası dergisinin 2019 yılı Temmuz sayısındaki "Çokuluslu Şirketlerin Uluslararası Vergileme Stratejileri" konulu makaleden alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder