Öncelikle belirtmek gerekir ki tarafları kim
olursa olsun düzenlenen her sözleşme Damga vergisi kanununa göre damga
vergisine tabi değildir. Damga vergisine tabi tutulacak sözleşme; taraflar
açısından bağlayıcı niteliğe sahip, belli bir tutarı ihtiva eden ve hukuki sonuç ortaya çıkarabilecek nitelikteki
hususlar dikkate alınarak düzenlenmelidir. Taraflar için hukuki sonuçlar,
sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle ortaya çıkacağından dolayı, söz konusu
damga vergisi sözleşmenin imzalandığı anda artık hesaplanabilir hale gelmiş
olacaktır.
Damga Vergisinin ödenmesi hali kanunda üç
farklı şekilde açıklanmıştır:
Basılı Damga Konularak Ödeme
Genelde bireyler ile kamu veya özel kurumlar arasında yapılan sözleşmelerde kullanılan ödeme şeklidir.
Örneğin; elektrik, su, telefon, doğalgaz
abone sözleşmelerinde basılı damga konularak, damga vergisi ödenmektedir. Bu
ödeme şeklinde damga vergisi peşin olarak ödenir ve verginin peşin tahsil
edildiğini gösteren bir damga basılmaktadır.
Makbuz Verilerek Ödeme
Sözleşmeler üzerinde hesaplanacak bir damga vergisinin bulunması halinde bahse konu olan hesaplanarak ödenmesi gereken damga vergisi makbuz karşılığı olarak Damga vergisi beyannamesiyle beyan edilerek ödenmektedir. Bu yöntem aslında beyan esasıdır. Yapılan ödeme karşılığında makbuz tanzim edildiği için bu yönteme “makbuz verilmesi suretiyle ödeme” denmiştir.
İstihkaktan Kesinti Suretiyle Ödeme
Bu yöntem, genel olarak İl özel idareleri ve belediyeler, genel ve özel bütçeli daireler, iktisadi kamu teşekkülleri ve bankaların kullandıkları bir ödeme şeklidir. Anılan kurumlar tarafından yapılan ödemelerde düzenlenen makbuzlara ait hesaplanacak damga vergisinin ödenmesinde kullanılmaktadır. Ödemeyi yapan kamu kurumu veya kanunda sayılan kurum ve kuruluşlar, düzenlenen makbuzun vergisini ödedikleri tutardan keserek ilgili vergi dairesine yatırırlar.
Damga Vergisinin Ödenmesinde Sorumluluk
Damga vergisi kanununa tabi olan ve birden
fazla kişi tarafından imzalanan kâğıtların damga vergisinin ödenmesinden, imza
edenlerin tamamı müteselsilen sorumludur. Sözleşme üzerinden hesaplanarak
ödenecek olan damga vergisi sözleşmeyi imzalayan taraflarca hesaplanarak,
ilgili vergi dairesine ödenmesi gerekmektedir. Damga vergisinin hesaplanarak
ödenmesinden bu sözleşmeyi imzalayan tarafların hepsi sorumludur.
Makbuz karşılığı ödemede, mükellefiyet
sürekli ve süreksiz mükellefiyet olarak iki gruba ayrılmıştır.
Başta anonim şirketler olmak üzere bazı
mükellefler sürekli mükellefiyet kapsamına alınmıştır. Bunlar, bir ay içinde
düzenlenen kâğıtların damga vergisini izleyen ayın 23. günü akşamına kadar
beyan etmek ve 26. günü akşamına kadar ödemek zorundadırlar. Süreksiz mükellefiyet
kapsamında olanlar ise düzenledikleri kâğıtlara ilişkin damga vergisini,
kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen 15 gün içinde damga vergisi beyannamesiyle
beyan ederek aynı süre içinde ödemek zorundadırlar. Sürekli mükellefiyet
kapsamına alınan mükelleflerin kanuni süresinde beyan etmesi gereken damga
vergisi bulunmaması halinde, damga vergisi beyannamesi verilmesine veya durumun
yazı ile bildirilmesine de gerek bulunmamaktadır. Kurumlar vergisi kanununa
tabi diğer mükellefler kollektif ve adi komandit şirketler ve serbest meslek
erbabı olmak üzere belirtilen diğer mükellefler de isterlerse seçimlik olarak
sürekli mükellefiyet kapsamına girebilirler.
Sözleşmelerin üzerinden hesaplanacak damga
vergisini taraflarca anlaşılarak taraflardan herhangi birisi tarafından beyan edebilip
ödenmesinde hiçbir mani yoktur. Konu ile ilgili olarak 06.10.2015 tarih ve 95
sayılı özelge ile damga vergisi, sözleşme taraflarının mükellefiyet durumlarına
göre nasıl ödenebileceği açıklanmıştır.
- Sözleşmenin her iki tarafının da sürekli
damga vergisi mükellefiyeti bulunması halinde, taraflardan herhangi biri
tarafından sürekli mükellefiyet kapsamında ödenebileceği,
- Sözleşmenin her iki tarafının da sürekli
damga vergisi mükellefiyeti bulunmaması halinde, sözleşmeye ait damga vergisi
taraflardan herhangi biri tarafından süreksiz mükellefiyet kapsamında beyan
edilip ödenebileceği
- Sözleşmenin her iki tarafının da sürekli
damga vergisi mükellefiyeti bulunmaması halinde, taraflardan birisinin ihtiyari
olarak sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis ettirilir ve sözleşmeye
ilişkin damga vergisi bu tarafça beyan edilerek ödenebileceği,
belirtilmiştir.
Yapılan sözleşme damga vergisinin konusuna
giriyor ise sözleşmenin tarafları kendi aralarında anlaşarak damga vergisini
kim ödeyeceğini belirleyebilirler. Bu tür durumlarda tarafların kendi aralarında
verginin ödenmesinden bir tarafın sorumlu tutulmuş olması vergi kanunlarıyla
kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna
müteallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamayacaktır.
Yapılan vergi incelemelerinde sözleşmeler
üzerinden hesaplanacak ve ödenecek verginin doğru ve tam olarak ödenip
ödenmediğine bakılacaktır. Vergi Usul Kanununun 134. maddesinde vergi
incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak,
tespit etmek ve sağlamak olduğu hüküm altına alınmıştır. Vergi inceleme
elemanları damga vergisi yönünden yaptıkları incelemelerde, verginin ödenmesi
açısından vergi ve cezanın tamamından müteselsilen sorumlu tutulan imza
edenlerden aranmasının yanında tahsil edilmesi gereken damga vergisinin
doğruluğunu da tespit etmeye ve sağlamaya çalışacaktır. Vergi incelemelerinde
sözleşme üzerinden hesaplanarak ödenmesi gereken damga vergisinin ödenmemesi veya
eksik ödendiği tespit edilmesi durumunda, tarafların kendi aralarındaki
sözleşmeyle bir taraf sorumlu tutulmuş olsa dahi damga vergisini ödemekle
sorumlu tutulan taraftan değil de sözleşmeyi imzalayanların herhangi birisinden
cezalarda dahil olmak üzere damga vergisinin aranması yoluna gidilecektir.
Damga vergisinin konusuna giren sözleşmelerde
mevzuatla belirlemiş olan sınırlar dahilinde vergi idaresi için önemli olan
husus o sözleşmenin damga vergisinin tam ve eksiksiz olarak hesaplanarak
ödenmesidir. Bir başka deyişle, mevzu bahis olacak damga vergisinin sözleşme
taraflarından hangisinin beyan edip ödediğinin hiçbir önemi yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder